Çok büyük dedikoduya yol açacağımı, dile düşeceğimi biliyorum ama yine de söylemeden edemeyeceğim. Her baharda bana bir hal olur. Her baharda içimden bir şeyler kopar, gönül sesimle akıl sesim birbirine girer ben arada kalırım. Sakın lafı uzatıp, eveleyip geveleme “ Ben her bahar âşık olurum” diyeceksin biliyorum şeklinde büyük bir yanılgıya düşmeyin.
Biz daha lise yıllarında rahmetli Fethi Gemuhluoğlu’ndan aşk dersleri dinlemiş, etmişiz ezber. Ezelden aşinasıyız, gayrıdan bulmaz teselli “gönlümüz”. Aşk-ı daimdir halimiz.
Hani o siyaset dilinin bir dış tahrik “tabiri” vardır ya! Benim bu ruh haline düşmeme sebep olanlarda yukarıdan ve dışarıdan gelen güçler.
Kısacası beni bu güzel havalar mahvetti. Hem de bu sene erken mahvetti. Normalde önce cemreler düşer,dağda nevruz çiçekleri, boğazda erguvanlar açar ve ben baştan çıkardım. Bu sene öyle olmadı. Dağdaki kardelenler, çuhalar, bataklık nergisleri ve çiğdemlerle başlayan tahrik, bağdaki bademlerle sürdü ve şehir bahçe ve parklarındaki sarı yaseminler ve mimozalarla dayanılmaz bir hal aldı.
Bu görsel cazibe bir de seslerle bezendi. Her zamanki gibi en başta baştankara kuşu sözü aldı. Sanki cik,cik,cik, demiyor. Çık, çık, çık, diyordu. Uvertürü o yaptıktan sonra sakalar korosu sahne aldı ve fasıla başladı. “Bahar oldu beyim evde durulmaz” en sonda da assolist bülbül aşuftelenip bezme gazelhan olarak geldi.
“Aşkın ile bülbül gibi artmaktadır ahım,
Kaydet beni de defteri uşşakaa mâhım.”
Arada toprağı mis kokutan bahar yağmurları ve çağlayan dereler.
“ Sen bu yerden gideli ey saçı zer
Seni söyler bana dağlar, dereler”
“Bahar meltemidir başımda esen” diyerek, ben “bugün yine gönlümün bahçesinde gezindim” ve her bahar olduğu gibi emekli olmayı, tabiata sığınmayı düşündüm. Kaçma mecburundan derseniz, bana hak verirseniz.
“İşte geldik gidiyoruz, şen olasın Ankara” diyerek ömrümüzün bu faslını da kapatırız.
Gerçi akıllanacağımı da zannetmiyorum. Şimdi şen olasın deyince aklıma Halep geldi. Her gidişimde hüzünle ayrıldığım ve “işte geldik gidiyoruz şen olasın Halep şehri” dediğim harap edilen o güzel belde. Bağımsızlığımı kazanır emekli olmayı başarırsam Suriye üzerine yazılar yazmayı düşünüyorum.
Halep oradaysa yazı burada!...