Eski kültürümüzün ve İstanbul’un nevi şahsına münhasır kişiliklerinden merhum Nezih Uzel ağabeyimden dinlemiştim:
Bir gece mehtapta Boğaziçi’nde Münir Nurettin ile beraberken üstâd “Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın…” diye gazel okumaya başlamış. Taa uzaklardan yine çok gür bir ses, karanlığın içinden haykırmış: “Münir misin be mübarek?”
Üstâdın çok hoşuna gitmiş kendisine benzetilmek.
Dün akşam Bekir Ünlüataer’i dinlerken ben de hep kendi kendime tekrar ettim “Münir misin be mübarek?” diye…
Yanımda oturan Uğur Derman Ağabeyim de mırıldanıyordu, biteviye: “ Maşallah, maşallah!” diye
Sevgili Bekir,
Aman gözünü seveyim Münir Nurettin Selçuk ve Bekir Sıtkı Sezgin yolundan ayrılma. Klasik musikimizin çağdaş yüzü olarak yüzümüzü hep ak çıkar. Sakın, yoldan çıkma!
İşte o zaman hep, dün akşam Ankara’da okuduğun “Aziz İstanbul” gibi “Aziz ol kardeşim!” diyeceğiz sana…