Aşağı yukarı yirmi sene önceydi; Anadolu’nun güzelim taşköprülerinin peşinde fotoğraflarını çekmek için koşuyorduk.
Yorucu bir akşam vakti ancak güneşin battığı anda yetişebildik Çeşnigir Köprüsü’nün önüne. İstediğimiz sonucu alamasak da alaca karanlıkta diasını çekmiş ve “Tekrar geleceğiz inşallah. Köprü! bizi bekle…” demiştik.
Köprü bizi beklemiş beklemesine de suya batmış, Kızılırmak içinde boy vermiş.
Kırıkkale'nin Karakeçili ilçesi ile Köprüköy beldesi arasında yer alan Çeşnigir Köprüsü, Kızılırmak Nehri üzerinde Büyük Selçuklu Devleti zamanında tahminen 13. yüzyılda yapılmış.
Köprü on üç kemerden oluşmaktaydı. Şimdi kemerler artık tamamıyla görülemiyor. Kısmet bu kadarmış, buna da şükür. Geç de olsa köprüye verdiğimiz sözü tuttuk.
Kızılırmak da bizi boş çevirmedi “Köprüyü tam gösteremedik, bari gelmişken baraj gölümüzden biraz manzarayla yetinin!” dedi.
Şikayet etmiyorum, hikayet ediyorum!
Orası da güzeldi…