Ne zamandan beri, böyle bir gösteri düşünüyordum. “Dök zülfünü meydana gel” diyelim; Saray’ın Şenlik Alanı’nda güzelleri bir görelim istiyordum. Sonunda muradımıza erdik.
“At murattır.” derler. Hani iyi insanlar güzel atlara binip gitmişler ya… İnsanları geri getiremem ama güzel atları Topkapı Sarayı’na getirdim. Fikir benden, fiil Tarım Bakanlığımızdan. Güzeller de TİGEM’in Karacabey Harası’ndan.
O ne alım, o ne çalım. Aman nazardan sakınalım. Her birine “Maşallah, ayağı düz bassın.” diyelim.
Peki, en güzeli hangisiydi? Hepsini birinci ilan ettik.
Alma alı,
Satma kırı,
Yağızın binde biri,
İlle doru, ille doru.
derler ya…
Biz, Köroğlu’nun hatırına, zevk-i selim sahibi sevgili sultanımız Selim Han gibi kır ata sevdalandık.