Bu başlık lafın gelişi söylendi tabi. Geçen hafta Tokat, Niksar, Zile Kalelerinde incelemeler yapıldıktan sonra bu hafta da yolumuz Aydın ve İzmir’e düştü.
Adnan Menderes’in adına yapılacak Aydın’daki Müze için başlattığımız çalışma merhumun Çakırbeyli’deki çiftlik evinden Çine köftecilerine kadar uzandı. Memleketin köfte coğrafyasını inceleme konusunu emeklilik günlerimize bırakıp Kuşadası’na doğru yola koyulduk. Gördüğümüz Kalenin restorasyon sonrası nasıl bir fonksiyona dönüştürüleceğini düşündük. Esas yoğun olarak çalıştığımız bölge ise Selçuk ve civarı oldu. Yeni Efes Arkeoloji Müzesinden İsa Bey Camiine ve Kaleden Şirince’ye kadar epey dolaştık. Ege’nin tarihteki en soğuk günlerinde müzeci dostlarımızla sıcak sohbetler yaptık. Selçuk’un ve Efes’in 2015 te UNESCO Listesine kesin gireceğine inandık. Bunun müjdeli haberlerini de kaleden kaleye şahin uçurarak vermeyi kararlaştırdık. Bir kuş Güneye Selçuk’tan Kuşadası’na, Bodrum’a Marmaris’e Antalya’ya Alanya’ya Anamur’a Silifke’ye Erdemli Kalesi’ne deniz üzerinden uçacak diğeri de Kuzeydeki Kalelere; Çeşme’ye, Foça’ya, Çandarlı’ya, Bozcaada’ya, Çanakkale Boğazında Kilitbahir’e, İstanbul Boğazında Anadolu Hisarı’na, Karadeniz’de Akçakoca’ya, Amasra’ya, Sinop’a, Tirebolu’ya kıyı kıyı uçacak.
İçerdeki kalelere nasıl haber verileceğini de size sonra söylerim.